Kayıt dışı ekonominin varlığı ekonomiler için küçük bazı faydaları olsa da genel anlamda büyük bir problemdir. Peki bu sorunun üstesinden nasıl gelebiliriz? Bu sorunun cevabına geçmeden önce kayıt dışı ekonominin tanımına bakmakta fayda var.
Kayıt dışı ekonomi, gelir getirecek bir şekilde mal ve hizmet üretiminin, geleneksel ölçüm yöntemleri ile tespit edilemeyen, dolayısıyla kayıt altına alınıp denetlenemeyen, gelir kazancı yarattığı halde vergilendirilemeyen her türlü faaliyet olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere kayıt dışı ekonomi çok geniş bir kavramdır. Sokaktaki işporta satıcısından, firmaların kaçırdığı vergilere, ek mesai yapmasına rağmen karşılığını alamayan bankacılara dek her alanda karşımıza çıkan bir olgudur.
Üsteki sorumuzu tekrarlayalım. Peki kayıt dışı ekonomiyle nasıl mücadele ederiz? Ne yapabiliriz de bunu düşürebiliriz? Cevap biraz ironik olacak ama kayıt dışı ekonomiyle mücadele kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak. Peki nasıl kayıt altına alacağız? Ülkelerin aldıkları çeşitli önlemler elbette var denetimler, e-faturalar, e-defterler, e-irsaliyeler gibi.. Ancak yine de bunların etkisi sınırlı olabiliyor. Burada benim önerim kayıt dışı ekonomiye neden olan unsurların başında gelen kağıt ve madeni paranın yerini banka ve kredi kartının almasıdır. Çünkü işletmeler yaptıkları satışları bazen belgelemeyebiliyorlar ki kazançlarını artırsınlar diye. Ancak işlemleri kağıt ve madeni para ile değil de kredi kartı ve banka kartı ile yaparsak bu yapılan işlemler bankacılık aracılığıyla zorunlu olarak kayıt altına alınmış olacaktır. Yani çalışanlara elden maaş verilmesinin ve satılan şeylerin belgelendirilmemesinin önüne geçilmiş olacak. Peki bunun gerçekten de bir etkisi olabilir mi? Bu soruya da yanıtım aşağıdaki çalışmayla evet.
İngiltere, Yunanistan, Danimarka, Estonya, İrlanda, Litvanya, Macaristan, İsveç, Polonya, Belçika ve Lüksemburg ülkeleri için 2012-2017 yılları arasındaki verileri kullanarak kart harcamalarının kayıt dışı ekonomi üzerindeki etkisini inceledim. Burada kayıt dışı ekonomi (%Gsyih) değişkeni için Medina & Schneider (2020)’nin verilerini, nakitsiz ekonomi oranı için de Avrupa Merkez Bankası ve OECD’nın verilerini kullandım. Nakitsiz ekonomi oranı hanehalkının harcamalarının yüzde kaçını kartlarla (banka kartı ve kredi kartı) yaptığını göstermektedir. İlk üç ülke için örnek aşağıdaki tablodaki gibidir.
Örneğin, İngiltere’de 2017 yılında hanehalkı harcamalarının yüzde 71’ni kartlarla yapmakta kalanını da kağıt ve madeni para ile yapmaktadır ve kayıt dışı ekonomisi yüzde 9 gibi düşük bir seviyededir.
Peki kayıt dışı ekonomi ile nakitsiz ekonomi arasında bu ülkeler için nasıl bir ilişki var? Olaya diğer ülkelerin verilerini ekleyip grafik halinde çizdirdiğimizde aşağıdaki grafik oluşmaktadır.
Kaynak: Ecb, Oecd, Kendi hesaplamam
Y ekseninde kayıt dışı ekonomi (%Gsyih), X ekseninde ise nakitsiz ekonomi bulunmaktadır. Bu ülkeler için yapılan çalışmada, grafiği çizdirdiğimizde negatif yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Yani hanehalkı harcamalarını kağıt ve madeni para ile değil de kartlarla yaptığında kayıt dışı ekonomi düşmektedir. Korelasyon ise 0,79 olarak bulunmuştur.
Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere Türkiye Avrupa’da en yüksek ikinci kayıt dışı ekonomi (%Gsyih) oranına sahip olduğu için harcamaları kredi kartı ve banka kartına teşvik etmek kayıt dışı ekonomiyi azaltmada önemli bir politika aracı olacaktır.
Kaynak: Medina & Schneider (2020)