Düzey Değer ve Değişim

Ekonominin özellikle teknik konularında yorum yapmak “ tightrope ” denilen ince bir ip üzerinde yürüme meselesi gibidir. Eğer çok ehil değilseniz hata yapma olasılığınız oldukça fazla olacaktır. Diğer taraftan veri için günümüzün madeni benzetmesi yapılıyor ki bence de gerçekten de öyle. Ama bunun hem avantajı hem de dezavantajı var.

Avantajı var çünkü eğer bu madeni iyi değerlendirirseniz size muazzam bir getirisi olacaktır. Dezavantajı var çünkü eğer iyi değerlendiremezseniz uğraştığınız onca çaba boşa gidecek ve siz zararınızla kalacaksınız.

Onun için verileri yorumlarken çok dikkatli olmak gerekir, çünkü veri size hiçbir şey söylemez. Veriyi kullanan, onu yorumlayan kişi söyler ve bu da o kişinin ehliyetine bağlıdır. Dolayısıyla veri güvenilir, doğru ve resmi bir kaynaktan olsa dahi çok farklı şekillerde yorumlanabilir. İstatistiklerin Kötüye Kullanılması yazımda bunları teker teker sıralayıp açıklamıştım. (gözlem değerinin düşürülmesi vs gibi.) Şimdi onlara bir yenisi daha eklendi: düzey değer ve değişim. Peki düzey değer ve değişim değeri nedir?

Düzey değeri vaka sayısı, miktar, parasal bir değer, metre, sıcaklık gibi birçok değer olabilir. Değişim ise bu değerlerin artışının veya azalışının yüzde cinsinden ifade edilmesidir. Peki bunlar arasındaki fark nasıldır, aşağıdaki tablo örneğiyle açıklayalım.

Düzey DeğerArtışToplamDeğişim
112100%
1011110%
201215%
501512%
10011011%

Yukarıdaki tabloda 1’den 100’e kadar çeşitli düzey değerleri verilmiş ve değerlerin hepsine aynı miktarda olmak üzere “1” eklenmiştir. Eklenen bu değer sonucu, toplam olarak diğer sütunda verilmiştir. Peki bu düzey değerlere aynı miktarda bir artış eklendiğinde değişim ne olmuştur? Değişim sütunu incelendiğinde görülecektir ki küçük değerlerdeki artışlarda değişim daha büyük görünmektedir. Örneğin 10’un 1 artması %10 luk artış getirirken, 100’ün 1 artması %1 artış getirecektir.

Konunun daha net anlaşılması için gerek İngilizce gerekse Türkçe haber sitelerinde gerekse de sosyal medyada çokça karşılaşılan paylaşımları çeşitli konularda kendimce örnekledim.

  • Örneğin, Ankara ve Çorum’daki Covid-19 vaka sayısını ele alalım. Ankara’da vaka sayısı 1000 iken Çorum’da vaka sayısı 10 olsun. Ertesi gün Ankara’da vaka sayısı 1100 olsun Çorum’da ise 12 olsun.

Peki bunun sonucunda değişim ne olmuştur. Vaka sayısı Ankara’da %10, Çorum’da ise %20 artmıştır. Bir an için düzey değer değil sadece yüzde değişim verildiğini düşünün. O zaman şunu düşünürsünüz Çorum’daki vaka artışı çok yüksek önceliğimiz Ankara değil Çorum olmalı dersiniz. Halbuki düzey değer de verilirse esas sorunun Ankara’daki vakalarda olduğu anlaşılacaktır.

  • Örneğin, New York’ta A ve B partisi olmak üzere iki parti ve 1000 kişilik bir seçmen olsun. 2015 yılında A partisi 900 oy B partisi 100 almış olsun. 2020 yılına geldiğimizde seçmen sayısının bir an değişmediğini varsayalım.

Bu sefer A partisi 870 oy alsın B partisi 130 oy alsın. Sonuç değişmedi kazanan her iki yılda da A partisi oldu. Ancak düzey değer bir an için verilmemiş olsun ve haberlerde “Flaş Flaş B partisi oylarını %30 artırdı” alt yazıları geçsin. Bu durumda insan bir an düşünür ki herhalde B partisi gümbür gümbür geliyor, 2025’te kesin iktidar. Ama düzey değere bakılırsa 2500’lerde anca iktidara geleceği görülür.

  • Örneğin, ABD geçen yıl sadece 10 ton soya fasulyesi ithal etmiş olsun. Bu miktar milyonlarca kişinin yaşadığı ABD’de hiçbir şey. Diyelim ki bu yılda ithalat 15 tona çıksın. Bu miktarda aslında çok fazla bir şey değil. Küçük bir kamyonet kadar.

Ancak bu, ABD’nin soya fasulyesi ithalatı son bir yılda %50 arttı diye verilirse göze bir an için çok büyük değerlerde ithalat yapılmış gibi gelebilir.

  • Son örnek olarak, Fransa ve Almanya’yı ele alalım. Almanya’nın Gsyih’sı 100 birim, Fransa’nın Gsyih’sı 10 birim olsun. Bir sonraki yıl Almanya’nın Gsyih’sı 105 olsun, Fransa’nın ise 11 olsun. Kısaca Almaya’nın büyümesi %5, Fransa’nın büyümesi %10.

Bu durumda Fransa, Almanya’yı büyüme oranında geçtik diye sevinebilir ama düzey değerde Fransa’nın bir fırın ekmek yemesi gerektiği görülür.

Kısacası aslında düzey değer ve değişim değerinin her birini yerine göre paylaşmak yanlış değil. Ancak her ikisini bir arada kullanmak daha doğru olacaktır.

İktisat Öğrencileri İçin EViews İle Ekonometrik Analiz-4

Büyüme oranı, iki yolla hesaplanabilir. Bunlardan birincisi bir serinin logaritmasının birinci farkını alma yoluyla ikincisi ise büyüme oranı formülü ile. İktisatta bir çok değişken büyüme oranı cinsindendir. Örneğin enflasyon oranı, tüfe veya üfe büyüme oranıdır. Televizyonlarda veya sosyal medyada sıkça duyduğumuz ekonomik büyüme oranı ise GSMH büyüme oranıdır.

Bu yazıda da, TCMB EVDS’den 2015 Aralık ayından 2019 Aralık ayına kadar olan sanayi üretim endeksi üzerinden aylık ve yıllık büyüme oranının hesaplanması anlatılacaktır. Hesaplamalara geçmeden önce aşağıdaki değişkenleri ne anlama geldiğini yazayım.

  • LNSue: Sanayi üretim endeksinin (Sue) ln alınmış hali
  • D1LNSue: Sue’nin ln’nin birinci farkı yani süe’nin aylık büyüme oranı
  • D12LNSue: Sue’nin ln’nin on ikinci farkı yani süe’nin yıllık büyüme oranı
  • g: Büyüme oranı formülü kullanılarak süe’nin yıllık büyüme oranı

Küçük bir not: Yukarıda logaritma diyordun buradan ln almışsın diyebilirsiniz. C2’de =LN(B2) yazdım çünkü B2, e tabanından logaritmasının alınmış hali yani ln alınmıştır. Eviews’te logaritma aldığınız zaman da buna karşılık gelecektir.

Aşağıya iki ek’li grafik ekleyeceğim. Birincisi sanayi üretim endeksinin tümüyle excel dökümü. İkincisi ise excel ekran alıntısı. Bunun da sebebi işlem yaparken B2’ler C3’ler C14’ler neydi diye kafanızın karışmaması için.

Excel

excel ekran alıntısı

LN Alma: Sanayi üretim endeksinin (sue) ln’nini almak için C2 kutucuğuna geliyorsunuz. C2 kutuğuna =LN(B2) yazıp enter’a basınca Excel bunu hesaplayacaktır. Kutucuğun sağ alt köşesinden de aşağı doğru çekerseniz diğer kutucukları Excel otomatik olarak hesaplayacaktır.

Aylık Büyüme Oranı: Aylık büyüme oranını bulmak için de LNSue serisine ihtiyacımız var. LNSue’nin birinci farkını aldığımızda bu bize aylık büyüme oranını verecektir. Bunun için de D3 kutuğuna gelip =C3-C2 yazıp ardından enter’a basmamız gerekiyor. D3 kutucuğunun sağ alt köşesinden de aşağı doğru çektiğimizde ise yine diğerleri de otomatik olarak dolacaktır. Seriyi çizdirdiğimiz de ise aşağıdaki hali alacaktır.

D1LNSue

Yıllık Büyüme Oranı: Bunun için Aralık-2016 verisinden Aralık-2015 verisini çıkarmamız lazım. E14 kutucuğuna gelip =C14-C2 yazıp enter’a basmamız gerekiyor. Bu seri için de aşağı çekme işini tekrarlarız. Seriyi çizdirdiğimiz de ise aşağıdaki hali alacaktır.

D12LNSue

Büyüme oranı formülü ile süe’nin yıllık büyüme oranı (g)Bunun için de F14 kutuğuna gelip =(B14-B2) / B2 yazmanız gerekiyor. Aynı işlemleri tekrarlayıp çizdirdikten sonra aşağıdaki grafiğin şeklini alacaktır. Ben bunu D12LNSue yıllık büyümeyle beraber çizdirdim. Grafiğe bakacak olursanız çok küçük farklar var.

g

Benzer durumları siz de tüfe için veya gsmh için yapabilirsiniz. Excel’deki bu çalışmayı Eviews’e aktarmak için de Eviews’i açtıktan sonra File-Import seçeneklerine tıklayıp daha sonra açılan pencereden çalıştığınız excel dosyasını seçip tamam’a tıklayın. Daha sonra Eviews’te de next seçeneklerine tıklayın. Çalışmanız aşağıdaki gibi görünecektir. Buradan sonra istediğiniz değişkenle (yıllık olur aylık olur vs) çalışabilirsiniz.

Adsız

 

Kaynak

Sanayi Üretim Endeksi, https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/serieMarket

İktisat Öğrencileri İçin EViews İle Ekonometrik Analiz-3

Aslında bu yazı Eviews ile ilgili bir yazı olmayacak. Eviews öncesi verilerin hazırlanması ile ilgili olacak. Ekonometrik analiz ile ilgili daha önce yazdığım iki yazı sonrası benim beklemediğim kadar soru geldi. Bu sorulardan bazıları ise diğerlerinden daha fazla geldi. O soruları gruplandırdım ve bildiğim kadarıyla bu konuda zorluk çekenlere yardımcı olmak amacıyla bu yazı serisini devam ettirmek istedim.

Bu sorulardan ilki seride negatif değerler varsa bunlardan nasıl kurtulabiliriz sorusuydu. Bilindiği üzere genellikle yorumlanması kolay olsun diye verilerin logaritması alınır. Ancak negatif değerlerin logaritması alınamadığı için öncelikle bu değerlerden kurtulunması gerekir.

İkincisi ise farklı baz yıllarına ait seriler nasıl birleştirilir? Yine bilindiği üzere veri seti ne kadar genişse çalışma o kadar anlamlı olur ve sonuçlar da o kadar güzel olur.

Şimdi bu soruların ilki ile başlayalım.

  • Seride negatif değerler varsa bundan nasıl kurtulabiliriz?

Ben bunun için yıllık olarak Türkiye’nin büyüme oranları verilerini aldım. Görüldüğü üzere 2001 yılı ve 2009 yılında Türkiye’nin büyüme oranı eksi gelmiş. Yani küçülmüş. Ancak biz bu şekilde negatif değerlerle çalışamayız. Bunun için bundan kurtulmamız gerekir. Peki nasıl?

Burada aslında iki tane negatif değer var. Bunu bilerek seçtim. Sizin veri setinizde bir tane veya çok daha fazla olabilir. Bizim burada yapacağımız en büyük negatif değeri baz alıp onu pozitif yapacak şekilde ve ona eklediğimiz sayıyı serideki diğerlerine uygulamak olacaktır. Burada en büyük negatif değer (-6) idi ve ben onu pozitif yapmak için ona ve diğerlerine (+7) ekledim. Bu sayede yeni oluşmuş olan seride negatif değerden kurtulmuş oldum.

Büyüme Oranları

Bu söylediklerimin grafiksel açıklamasını da eklemek gerekirse, aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere seriye (+7) eklediğimde (mor çizgi) seride bir bozulma olmadı sadece aynı şekilde yukarı çıkmış oldu.

Büyüme Oranları Grafik

 

  • Farklı baz yılları nasıl birleştirilir? 

Burada da örnek olarak 1994 baz yılı Tüfe ile 2003 baz yılı Tüfe serilerini aldım. Veri seti ne kadar geniş ise çalışma için sonuçlar ve çıktılar o kadar güvenilir olacaktır. Dolayısıyla çalışma için farklı baz yılları birleştirilmek zorunda kalınabilir. Peki bu soruna nasıl çözüm bulunabilir?

Ancak bu soruya geçmeden önce TCMB EVDS’den indirdiğimiz 1994 baz yılı Tüfe serisinin devamına 2003 baz yılı Tüfe serisini bir işlem yapmadan koyduğumuzda ne olur grafiksel olarak gösterelim.

Baz yılı hata

Görüldüğü üzere müthiş bir kırılma ve bu kırılma bizim doğru analiz yapmamızı engeller. Zaten yapılamaz da. Yapmaya çalışanlar var mı? Çok..

İki farklı baz yılını birleştirme işine gelince – ki bundan sonrası artık önemli- ortak yıl olan yılı baz yıl yapmak olacaktır. Bizim örneğimizde her ikisinde de 2003 yılı ortak. 2003’ün ilk ayında 94 bazlı serinin değeri 7661,9 dur. 2003 baz yıllı seride ise bu değer 94,77’dir. O zaman diyoruz ki bu iki değer birbirine eşit ve biz diğerlerini bulmak için bunları kullanmalıyız. Burada yapılması gerekilen şey ise aslında basit bir içler-dışlar çarpımı yapmaktır. Peki nasıl?

Geriye doğru bulmak için (2002-12 / Tüfe (Baz) değerini bulmamız gerekiyor) yapılan işlem ( (7468,6 * 94,77) / 7661,9)  = 92,3790..) şeklinde olmalıdır. Bulunan bu sayının kutucuğunun sağ alt köşesinden geriye doğru çektiğiniz de ise diğer kutucuklar otomatik olarak hesaplanacaktır.

İkinci dikkat edilmesi gerekilen bir husus var onu da bu tablonun alt kısmında anlatayım.

Baz yılı birleştirme

Bu işlemleri Excel’de yaptım. 92,3790.. sayısını bulabilmek için kırmızı kutucuktaki formülü uyguladım. Oraya dikkatle bakmanızı isteyeceğim. Baz yıl olduğunu Excel’de “$” işareti ile hesaplıyoruz. Siz de hangi veri setiyle çalışırsanız çalışın hesaplarken onu sakın unutmayın. O kutucuğun sağından geriye doğru çektiğinizde diğerleri otomatik olarak hesaplanacaktır.

Baz Yılı İşaretleme

Peki şimdi serimiz nasıl görünüyor, bir de ona bakalım.

Baz yılı birleştirme grafik

Cillop gibi seri oldu 🙂 Yani öyle çok büyük bir kırılma yok. Çok rahatça çalışılabilir. Umarım yazı faydalı olmuştur. Bu çalışma da yardımcı olan Beyza Nur Aydın’a teşekkürlerle, çalışmanızda başarılar.

Aklınıza takılan soruları sitenin Hakkımda bölümünde yer alan email adresine yazabilirsiniz.

KAYNAK

TCMB EVDS, Tüketici Fiyat Endeksleri (İlgili Baz Yılları)

 

İKTİSAT VE HUZUR

Uzun zamandır yazmak isteyip yazamadığım yazımı şimdi paylaşabiliyorum. Başlığı seçmede kararsız kaldım. Çünkü ilk izlenim acaba iktisat huzur mu veriyor yönünde olabilir ama benim anlatacaklarım başka bir durum.

Yazım diğer yazılardan farklı olarak hayatımızdaki güncel olaylara karşı bakışımızı ve benim kendimce önemli gördüğüm durumları birazda okuduğum bölümle (iktisat-ekonomi) açıklamak üzerine olacak.

GİRİŞ

Uzun zamandır bir soruya yanıt aramıştım. Geceleyin uykularımı da bölen bir soruydu. Acaba insan ne ile yaşardı? Tabii kendimce cevaplar üretmeye çalışıyordum para olabilirdi, kız-erkek arkadaş olabilirdi, başarılı olmak olabilirdi.

Ancak düşündükçe kendi kendime verdiğim cevaplar beni tatmin etmiyordu, başka bir şey olmalıydı. Çünkü bunlar süreklilik arz eden durumlar değildi. Örneğin, çok zengin oluyordun ya sonra? Yahut çok başarılı oluyordun -bizim alanımızdan örnek vermek gerekirse Nobel ekonomi ödülünü alıyordun- ya sonra? İşte bu sorular benim geceleri uykumu bölen sorulardı.

O sırada en sevdiğim yazarın Tolstoy’un İnsan Ne İle Yaşar (en sevdiğim iki kitaptan birisi-diğeri Paulo Coelho-Simyacı) adlı kitabını okuyordum. Orada aslında az çok anlamıştım. İnsan ne kadar zengin olursa olsun ne kadar başarılı olursa olsun, başına ne gelirse gelsin sadece huzurla yaşıyordu.

Bu kendimce de çok önemliydi. Zenginsiniz ertesi gün fakir olmayacağınızın garantisi yok. Çok sevdiğiniz eşinizin-dostunuzun yarın yanınızda olacağının garantisi yok. Yahut çok başarılısınız bunu sürekli sürdürebileceğinizin kanıtı yok. Bütün bunlar içinde insan sadece huzur olduğunda yaşıyordu. Diğerleri sadece ona bir anlam katıyordu.

Bu öylesine önemli kavramdı ki aslında hayatımızı kuşatan bir olguydu. Günde beş vakit okunan ezanda şu geçer: Hayyalel Felah. Bu haydi felaha, feraha, huzura demek. Bunu huzurun ne kadar önemli olduğunu söylemek için örnek verdim.

Buradan sonra yazı kısaca hatalar ve dertler-sıkıntılar olmak üzere ikiye ayrılacak.

HATALAR

Burayı biraz iktisadi şekilde açıklayacağım. Ekonometride kullandığımız bir şey vardır: Regresyon doğrusu. Biz bu “doğruyu-doğruları” bilemeyiz. Ancak onları tahmin edebiliriz. Bunu yaparken en hatasız şekilde tahmin etmeye çalışırız çünkü dediğim gibi tam olarak bilemeyiz. İktisatçılar hep şekille ifade eder, bende bu yolu izleyim.

Regresyon

Eğer biz asıl regresyon doğrusunu mavi çizgili olanı kabul edersek bizim en iyi tahminimiz kırmızı çizgi-çizgiler olabilir. En hatasız yani otokorelasyonsuz. Asıl doğrulara ulaşmak için en hatasız olmaya çalışırız.

DERTLER

Kendimce aslında iktisat hayattır, hayatta iktisattır derim. Yine dertler konusunu da iktisatla açıklayacağım ve bunları yazının sonunda niye anlatıyorum açıklayacağım.

Konjonktürel dalgalanma

Yukarıdaki grafik bir konjonktürel dalgalanma grafiğidir. Bu bana göre insanında grafiğidir. Ekonomide her şey, her zaman iyi veya kötü olmaz. İnsanın hayatı da böyledir. Her zaman iyi ve kötü olmaz. Yani her zaman mutlu veya mutsuz değiliz.

Ekonomide A noktasından B noktasına doğru gidiliyorsa deflasyona-resesyona gidiyor demektir. Firmalar zarar ediyor, işçiler işlerinden çıkarılıyor yahut maaşlar ödenmekte zorlanılıyordur. Grafiğin tümüne bakarsak bunlar her zaman oluyor ve olmaya da devam edecektiri görürüz. Tüm bunlar olurken B noktasından C noktasına doğru ilerleme ekonomide canlanmayı gösterir. Tamda en dipteyken.

İnsanın hayatı da böyledir. Her zaman mutlu olamayız. Zorluklar, acılar, sıkıntılar olduğu kadar mutluluklar, kolaylıklar da olacaktır. Dertlerin-sıkıntıların en ah ettiği yerde (burada B noktası) güzel bir çıkış var demektir. Hayatımıza dönüp şöyle bir baktığımızda önce ilkokula gitme sorunuydu, arkadaş edinme sorunuydu, sonra iyi bir lise kazanma sorunuydu derken ardından üniversiteye hazırlık, üniversite biterken iş bulma, iş bulundu evlenmek.

Yani geriye döndüğümüzde-aştığımızda o sorunları hep gülerek-tebessüm ederek yad ediyoruz. Şu an ne yaşıyorsanız bunu aştığınızda kalan sorunları da tebessüm ederek yad edeceksiniz. Hepimizin sorunları var. Hastalık olabilir, erkek-kız arkadaşından ayrılmış olabilir, sınavdan düşük alınmış olabilir yahut iş bulma sorunu olabilir veya kravat yapmayı bilmiyorsanız bu bile size sorun olabilir. Ancak sıkıntıların en arttığı dönemde bile bir çıkış yolu var.

Açıkçısını söylemek gerekirse bunlar olmaya da devam edecek. Yapmamız gereken şey bunlarla yaşayabilmek-baş edebilmek.

Bunları anlattım çünkü hepimiz insanız ve beraber yaşıyoruz. Hepimizin sevinçleri veya acıları var. İnsan olduğumuz içinde hatalarımızda mutlaka olacak. Olmaması zaten saçma olurdu. Doğruyu, iyiyi ve güzeli arıyorsak en hatasız şekilde yaşamaya çalışmalıyız.

Dertleri ve sıkıntıları anlattım. Her zaman mutlu olamayacağımız gibi her zamanda mutsuz olamayız. Hayat tüm bunlarla yaşanması gerekilen şey.

Benim temennim daha huzurlu, daha mutlu ve daha hatasız bir yaşama sahip olmanız. Huzurla okuyun, huzurla kalın..